İstanbul'un bitki örtüsü dağılım ve çeşitlilik bakımından oldukça zengindir. Bu zenginliğin temel nedenleri arasında iklim ve yağış koşullarının elverişli olması, ayrıca Büyükşehir Belediyesi'nin park ve bahçeler konusundaki çalışmaları yer almaktadır.

İstanbul'un bitki örtüsü, daha çok Anadolu Yakası'nda yoğunlaşmıştır. Kurtköy ve Tuzla arasında, kıyıda sulak alanlar ile geniş yapraklı 30-40 metre uzunluğundaki ladin, kavak ve sedir ağaçları yayılım göstermektedir. Bu ağaç türleri, oksijen üretimi konusunda ince yapraklı güney ağaçlarına göre daha etkilidir. Boğaza yakın yerlerdeki korularda ise daha çok çam ağaçları göze çarpar. Aynı zamanda Avrupa Yakası'ndaki Belgrad Ormanları da genellikle çam ağaçları ile ünlüdür. Bu ormanlar, birçok vahşi hayvan türüne ev sahipliği yaparak doğal dengeyi sağlamaktadır.

İstanbul'un bitki örtüsü yayılım alanı, özellikle kuzeyde, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden Karadeniz kıyılarına kadar uzanır. Bu bölgelerde yerleşimin yoğun olmaması, bitki örtüsünün sık olmasına olanak sağlamıştır. Zekeriyaköy, Ağva, Şile ve Tarabya civarlarında bol miktarda geniş yapraklı ağaç doğal olarak yetişmektedir.

İstanbul'da, lale festivali ile ekilen laleler ve özellikle tarihi yarımadada düzenli aralıklarla yetiştirilen çiçekler, insan eliyle oluşturulan bitki örtüsü olarak sayılabilir. Buna ek olarak, botanik bahçeleri de İstanbul'un bitki çeşitliliğine önemli katkılar sağlamaktadır. Özellikle Bakırköy'deki botanik bahçesi, birçok bitki çeşidini barındırmaktadır.

Sonuç olarak, İstanbul'un bitki örtüsü, iklim ve coğrafi koşulların uygunluğu, belediyenin yeşil alan çalışmaları ve insan eliyle oluşturulan park ve bahçeler sayesinde oldukça zengindir. Bu durum, kentin ekolojik dengesine ve biyolojik çeşitliliğine önemli katkılar sağlamaktadır.